Umutlar Şimdilik Rafta!

13.08.2018 Doğan Şahin yazdı...

Aslında bazı oyuncular dışında hazırlık evresi gayet verimli geçmişti. Yalnız yeni katılımların haklı ekonomik nedenlerle gecikmesinin ve yaşanan talihsiz sakatlıkların bu avantajı sıfırladığını söyleyebiliriz.

Özellikle Amiri ve Burak Yılmaz’ın as kadroda ve rotasyon oyuncusu olarak düşünülebilecek Kamil Ahmet Çörekçi’nin de yedek kulübesinde bulunmayışlarının bugün yaşanan tabloya olumsuz etkilerinden bahsetmemek de haksızlık olur.

Tüm bu olumsuzlukların üzerine, sahaya dizilişte ve oyuna müdahalelerde yapılan basit hatalar neticesinde hafta içi Avrupa Kupası maçına çıkan ve bu hafta da rövanşını oynayacak olan rolanti moddaki Başakşehir karşısında etkin bir görüntü ortaya koyulamadı.




Transferleri gerçekleşirse diğer İranlılar ile uyum sorunu yaşamayacak olan İranlı stoper Morteza ve alternatif forvet oyuncusu Nijeryalı Anthony Nwakaeme takıma büyük katkı sağlayacaktır.

Maça gelecek olursak geçen hafta sonu oynanan hazırlık maçında geçtiğimiz sezona nazaran daha diri bir görüntü sergileyen Yusuf Yazıcı, Başakşehir maçının başında sağ kanada mahkum edilince maç boyunca hem verimsiz oldu, hem de sonrasında her ne kadar mevkisi değişse de konsantrasyon sorunları yaşamaktan kurtulamadı.

Trabzonspor’un en çok sıkıntı yaşadığı yer ise İbanez’in savunmaya çalıştığı sol kanat oldu. Top kontrolünden, arkasına adam kaçırmaya kadar birçok defosu olan ve bunun yanı sıra hücuma da destek veremeyen İbanez, vasat denilen Novak’ı mumla arattı.

Benzer şekilde çok pas hatasıyla oynayan Onazi de günün kötüleri arasında yerini aldı. Enerjisini verimli kullanamayıp doksan dakikaya yayamaması da bu top kayıplarında etkili oldu.

Takıma katkı sağlayamayan bir başka oyuncu ise bu maçta biraz daha toparlanmış bir görüntü sergileyen Sosa oldu. Ancak taraftarın ondan beklentisi maçı kopartabilecek seviyede bir oyun ortaya koymasıydı.

Onazi ve Sosa oyunda tutulurken takımın kuşkusuz en verimli oyunculardan birisi olan Kucka’nın oyundan alınması maçın kaybedilişini tescillemesi açısından önemli bir göstergeydi. Bu değişikliğin tek mazereti Kucka’nın sakat oluşu olabilir. Yoksa hazırlık kamplarının en iyisi Kucka’nın oyundan çıkması gereken birden çok oyuncu varken kenara alınışı Trabzonspor’un kendi ayağına kurşun sıkması ile eşdeğerdir. Nitekim Kucka oyundan çıktıktan sonra Trabzonspor orta sahası tamamen Başakşehir’e teslim olmuştur.

Maç boyunca rakibin hava toplarında üstünlüğü de iki takım arasında göze çarpan bir diğer önemli farktı. Trabzonspor’un takım boyunun kısa oluşunun yanı sıra oyun anlayışı olarak havadan oynama ısrarı ve duran toplarda ceza alanına koşu yapan oyuncuların koşularına karşılık verilmemesi de bu farkı daha bir belirgin hale getirdi.

Trabzonspor’un bu gibi maçlarda devşirme kanat oyuncuları yaratmak yerine rakibi yerden ve ortadan delmesi daha akılcı olacaktır.

Bu noktada hiç çekinmeden insiyatif alan bir Abdülkadir takımımız için çok önemli bir yer teşkil etmektedir. Umarım Abdülkadir uzun yıllar bu kulübe hizmet etmeye devam eder. Be yine umarım Ünal hoca da yukarıda değindiğin eksikleri görmüştür ve gelecek maçlar için gerekli önlemleri alıyordur. Çünkü bu takımın maçları basit hatalarla kaybetme lüksü olmadığı kadar artık teknik direktör değiştirme lüksü de yoktur!

Tüm bu olumsuzluklara rağmen güzel şeyler de olmuyor değil. Kale arkası tribününe geçtiğimiz sene şehit edilen Eren Bülbül kardeşimizin adının verilmesi neticesinde rahmetlinin yüreklere kazınan sevgisi artık akıllardan da çıkmayacak!

Bir parantez de TFF ve Başakşehir’e açmak gerekir. Maalesef Türk Futbolu yine sınıfta kalmıştır!

Gerek maç öncesi bilet temininde yaşanan sıkıntılar ve boş kalacağı belli olan stadyumların ev sahibi takımların şımarıklıklarına teslim edilişi, gerekse de maça girişte ve maç içerisinde taraftara uygulanan ikinci sınıf vatandaş muamelesi kabul edilir gibi değildir!

Burada federasyonun yapması gereken şey maçtan iki gün önceye kadar satılamayan biletlerin ev sahibi kulüpler tarafından değil, tff tarafından her iki kulüp taraftarına da ayrım yapılmaksızın satılmasını sağlamak olacaktır. Güvenlik sorunlarına karşın tribünlerin kademeli olarak satışı açılması seçeneği düşünülebilir. Ya da dağınık şekilde tribünlere yayılan taraftarlar belirli tribünlerde bir araya toplanarak tribünlerde ekstra yerler açılabilir. Zaten müşterisi varken stadyumların boş kalması kadar saçma bir uygulama maddi kriz içerisinde olduğu söylenen Türk Futbolu için kabul edilemez bir durumdur!

Kriz demişken Türk Lirası karşısında artan döviz kurları ile ilgili TFF veya bizzat devlet tarafından bir an önce gereki önlemler alınmalıdır. Burada yapılabilecek şeylerden bir tanesi yayıncı kuruluşun kulüplere ödemekte olduğu kur düzeyinde oyunculara ödeme yapılmasını sağlamak olacaktır. Sözleşmeler neticesinde böyle bir uygulama yapılamayacak ise devlet döviz ile sözleşme yapmış olan oyunculara %50-60 vergi yükümlülüğü getirip, sonrasında belirli kriterleri yerine getiren kulüplere bu tutarları destek olarak iade ederek kulüpleri büyük bir yükten kurtarabilir. Yoksa kulüplerin iflasının beklenenden de erken olması kaçınılmazdır!

Bu zor koşullarda hem futbol, hem de günlük yaşantımızda maalesef ki umutların şimdilik rafa kalkmış durumda olduğu görülüyor. Ancak Allah’tan ümit kesilmez. Allah ülkemizin, milletimizin ve takımımızın yardımcısı olsun...


Etiketler: Trabzonspor,Başakşehir,SüperLig,DoğanŞahin,KöşeYazısı