BSL, Gerçekten Avrupa’nın En İyi Ligi Mi?
11.05.2018 Oğuz Zeytin yazdı...
Hafta içine sıkıştırılan maç takviminde Perşembe akşamı 20:30’da başlaması gereken TOFAŞ maçımız salondaki fiziki sorunlardan dolayı 22:30’a ertelendi. Pazar günü ligden düşecek takımı belirleyecek dört karşılaşmanın programını bozmamak için sporun paydaşlarından taraftarı önemsemeyip ve deplasman takımını eşitsiz şartlarda yarıştıran bu organizasyon mu Avrupa’nın en iyi ligi? Maç başlamadan önce Trabzonspor mağdur edilmiştir. Bunun, içinde bulunduğumuz zor şartlarla ilgisi yoktur. Çünkü yarışma koşulları adaletsizdir.
İşte bu motivasyonsuzlukla karşılaşmaya başladık. İlk beş açıklanınca 2001 doğumlu Yiğit Özkan’ı gördük. Vasiliauskas’ın rotasyon gereğince kenarda tutulduğunu düşündük. İlerleyen dakikalarda resmi yayıncı kuruluşun anlatıcısı Osman Sakallıoğlu, Vasiliauskas’ın maç saatinin değişmesinden dolayı oynamak istemediğini açıkladı. Neyse ki sabah kalktığımızda, kulüp resmi hesaplarının bu durumu yalanladığını, oyuncunun ağrılarından dolayı oynayamadığını okuduk.
Her maç öncesi olduğu gibi Forum’da rakibimizi ana hatlarıyla analiz ettiğimde iki noktaya dikkat çekmiştim:
1) TOFAŞ ligin en yüzdeli dış şut kullanan takımıydı (42%). Biz ise 40% ile bu bölgeden yiyerek büyük dezavantaja sahiptik.
2) Diğer husus ise TOFAŞ’ın ligin en fazla top çalıp rakiplerini en çok top kaybına zorlayan takımı olmasıydı.
Henüz ilk beş dakikada yay gerisinden 4/6 yememiz (Maç genelinde 12/26) endişelerimde haklı olduğumu gösterdi. Bir de bu süreçte yaptığımız beş top kaybı ve bu top kayıplarından gelen hızlı hücumlardan on sayı yedik. Üstüne Muhsin ve Morgan’ın pota altındaki aktif oyunu ile TOFAŞ ilk çeyreği 26-17 önde kapattı. Bu on yedi sayının 11’i Eldridge’ten geldi.
Burada bir parantez açayım. Geçen hafta Giresun oyun kurucusu Kenny Boynton’a uyguladığı baskılı savunma ile takdirimizi kazanan Burak Eşlik ne yazık ki Crocker gibi bir kanat şutörünü savunacak fiziğe sahip değildi. Koç Bulkaz’ın bu tercihi yanlıştı. Zaten Crocker da ilk çeyrekte bu avantajını kullanıp 10 sayı buldu.
İkinci çeyrekte Ozan’ın savunmada sürekli aksamasıyla Morgan, Muhsin ve Henry’nin boyalı alan sayılarıyla fark çift hanelere yükseldi. Ozan Hoca erken molalar alıp takımı uyandırmaya çalışsa da başarılı olamadı. Kısa süreli savunma değişiklikleriyle çare aradı. Bir ara Yiğit-Burak-Kaan-Alper-Ozan beşiyle beş Türk oyuncuya aynı anda süre verdi. Barış, Kadji ve Henry’den arka arkaya gelen üç üçlük direncimizi kırdı. Devre 51-35 TOFAŞ üstünlüğüyle kapandı.
TOFAŞ ilk yarıdaki 20 basketinin 17’sini asist üzerinden kaydederken bizde bu oran 16’ya 9 idi.
İlk devrede ve maçın geneli için bahsedebilecek pozitif unsurların başında, uzundan uzuna (Bora-Ozan) paslarla bulduğumuz organize hücum sayılarıydı. Özellikle Ozan’ın smaçla bitirdiği pozisyonda Bora’nın asisti gecenin güzel hareketlerindendi.
Üçüncü çeyrekte Crocker’ı savunma görevi Alper’deydi. Bu değişiklik sonrası TOFAŞ topu içeride Owens’a indirdi. Eldridge’in yüksek çabasıyla çaldığı topla başlattığı fast break’te Alper ve Ozan ikiye biri oynayamayıp top kaybı yaptı. Dönüşünde Meija’dan üçlük gelince fark 20’ye çıktı: 60-40. Bu andan sonra, Henry’nin de oyuna ağırlığını koymasıyla oyundan iyice düşen takımımız arka arkaya beş top kaybı yaptı. Son periyoda girerken skor tabelasında 79-51 TOFAŞ üstünlüğü yazıyordu.
İki takımın da genç Türk oyunculara süre verdiği dördüncü periyotta, Yiğit, Berkan ve Muhsin gibi lig tecrübesine sahip oyuncularıyla oyun disiplinine sadık kalan TOFAŞ farkı kırka çıkardı. Maç boyunca sadece 9 faul ve 7 top kaybı yaptırabildiğimiz, Eldridge dışındaki oyuncularımızın 0/13 dış şut performansı ile oynadığı gecede kazanmak mümkün değildi.
Şimdi İBB’nin F. Doğuş’a, Büyükçekmece’nin de BJK’ye kaybetmesini bekleyip ligden düşen Uşak’ı yenmeye çalışmalıyız. Böylesine berbat bir sezonu 11. Sırada bitirme (Avrupa Kupası şansı) gibi bir mucizeye imza atma fırsatımız var. Umarım bu fırsat heba edilmez.
Etiketler: Trabzonspor,Basketbol,KöşeYazısı,OğuzZeytin