Zordur Vedalar...
26.01.2018 Doğan Şahin yazdı...
Siz hiç zihinlere tarihin bir hatırası olarak kazınmış, adeta sembol haline gelmiş, gönüllerde iz bırakmış bir Kız Kulesi'ne veda edebilir misiniz? Ya Sümela Manastırı'na?
İşte Hüseyin Avni Aker Stadyumu'na veda da böylesi bir vedanın yüreklerde bırakabileceği gibi bir acı verir, hüznü yaşatır, yaşanmışlıkları canlandırır fırtınalı yüreklerde...
Çünkü onun anlamı bordo mavi renklere gönül verenler için bir farklıdır... Sadece bir anı, heyecanı, hüznü orada yaşayanlar derinden hissedebilir yokluğunu...
Zordur vedalar...
Şehirlerden, köylerden onca yol kat ederek ulaşılan futbol mabedi, omuz omuza, heyecanla yapılan tezahüratlar, sağanak yağış altında dahi ıslanmayı göze alan taraftarlar, sessizliğin içerisinde arada bir yükselen tekil sesler, hatta heyecanın yüksek dozuyla sahaya atılan kösele bir ayakkabı...
Sadece ayakkabı değildir o atılan... Belki de emeğiyle kazandığı, cebinde kalan son parasıyla aldığı biletin karşılığını sahada hiç etmeye çalışan bir zihniyete gösterilen bir isyandır o Hüseyin Avni Aker'de atılan...
Sadece bunlar mı? Stadyuma kadar Uzun Sokak'tan başlayan yürüyüş, stadyuma girişteki ilk heyecan, takım sahaya çıkarken kopan o muazzam gürültü, dakikalar 61'i gösterirken çıkan fırtına, gol sonrası tepilen horonlar, maç sonu tüm yaşananların yüzlerde bıraktığı duygulara dair uzun süre silmeye çalışsan da gitmeyen izler...
Zordur vedalar...
Hem ortada değil midir: başlangıçların daha şaşalı olduğu gerçeği tıpkı gözden düşen bir futbolcunun ilk gelişinde yıldız muamelesi görüp, omuzlarda taşınırken, gidişinde tek başına çektiği valizin yalnızca hafızalarda bıraktığı unutulmaya mahkum o izler...
Yenisi gelince unutulur belki, her zaman olduğu gibi... Yeni şaşalıdır, temizdir, pırıl pırıldır belki ama Hüseyin Avni Aker'de ruhtur asıl özlenilecek olan... Orada atılan gollerde yaşanan sevinç, yenilen gollerdeki hüzündür...
Yeninin zamana karşı hiç bir zaman direnci olamamıştır... Kendimize sormalıyız "O da bir zamanlar yeniydi ama değerini bilebildik mi acaba?" Yaşanılan şampiyonluklar, alınan kupalar, kaybedilenler, kaybettirilenler, çalınan anılar hepsi mazide birer anı olarak kalacak artık...
Yeni bir başlangıç yapılması gerekiyorsa Avni Aker ruhunu yeni stadyumda daima yaşatmalı, birlik olmalı, kapasite olarak daha büyük olacak yeni stadyumu rakiplere dar ederken, centilmenliğimizle de örnek teşkil edecek kadar da mütevazi olmalıyız...
Bir olmalıyız, takım gibi takım olmalıyız... Destekleyeyim derken köstekleyen olmamalıyız... Avni Aker'de zamanla biriktirdiğimiz anıları yeni stadyumumuzda özenle biriktirmeli, daha az hata yapıyor olmalıyız...
Özlediğimize kavuşacakmış gibi sabırlı olmalı, kendi fırtınamızda alabora olacak kadar aceleci olmamalıyız...
Yeni bir başlangıçla başarılara yelken açmalı, Avni Aker ruhunu daima yaşatmalıyız...
Ama yinede... Zordur vedalar...
Not:
Hüseyin Avni Aker stadyumunun yıkımının tamamlanmak üzere olduğu şu günlerde 2016 yılının Ağustos ayında yazmış olduğum yazımı sizlerle tekrar paylaşmak istedim.
Forumda ilgili başlık için tıklayın
Etiketler: Doğan Şahin, Köşe Yazısı, Spor, Trabzonspor, Avni Akere Veda