Dış Saha Kabusu!
05.11.2017 Üyelerimizden Oğuzhan'ın yazısı...
Trabzonspor, dış saha maçlarındaki o coşkulu oyunu sezon başından beri bir türlü oturtamadı. İç sahada o baskıyı, coşkuyu yakalayabiliyor ama dış sahada coşkudan uzak, sıradan bir takıma dönüşüyor. Rıza Çalımbay geldikten sonra bu durumu kısa sürede değiştirebilir mi diye düşünüyordum ama maalesef şimdilik değişen bir şey yok, zamana ihtiyaç var gibi gözüküyor.
Maçın başından sonuna kadar coşkulu, arzulu oynayan takım ev sahibi ekip Kayserispor oldu. Trabzonspor genelde deplasman maçlarında maçın belirli bölümlerini iyi, belirli bölümlerini kötü oynardı. Bugün Trabzonspor maçın hiçbir bölümünde rakibine karşı üstünlük sağlayamadı. Saldıran bir ev sahibi, karşılamaya çalışan bir deplasman ekibi konseptinde bir maç oldu.
Galatasaray maçındaki futbol anlayışı ile alakasız, mücadele gücü ve temposu düşük bir Trabzonspor doğal olarak Kayserispor gibi ligin en iyi takımlarından birisine bolca pozisyon verdi, sahasında mahkûm şekilde futbol oynadı. Kayserispor önde baskıyı doğru yaptı, kaptıkları topları iyi değerlendirdiler. Trabzonspor ise topu önde tutma konusunda büyük problemler yaşadı. Bu problemlerin yaşanmasının bir sebebi de Olcay yerine Castillo’nun oynamasıydı. Olcay topu ayağında tutan, oyunu geniş alana yayan ve takımı rahatlatan bir oyun yapısına sahip. Castillo ise topu aldıktan sonra direk rakibin üzerine giden, direk işi bitirmeye odaklı bir oyuncu. Castillo bu maçta yaptığı bütün denemelerde başarısız olunca hızlı çıkışlarla Kayserispor kalemizde büyük tehlikeler yarattı.
Bireysel olarak ise sahanın en iyi iki ismi Durica ve Uğur ikilisiydi. Özellikle Durica, Rıza hocanın gelmesiyle birlikte form düzeyinde en belirgin artış olan isim. Ersun Yanal döneminde sahada tel tel dökülen Durica yerine savunmayı atakta tutan, kritik müdahaleler yapan eski Durica geldi.
Rıza Çalımbay’ın takıma kazandırdığı bir savunma anlayışı net şekilde gözüküyor. Rakibe bugün fazla pozisyon verdik ama bu savunma hattıyla ilgili değil, takım savunmasının eksikliğiyle alakalıydı.
Şunu da net şekilde gördük ki Onazi bu takımın savunma yükünü sırtlayan isimlerden birisi. O oyundan çıktıktan sonra bütün dönen topları rakibe kaptırdık, ribaunt alamayan bir takımın zaten sahada rakibe baskı yapması pek de muhtemel değildi. Onazi’nin oyundan çıkışı ve Sosa’nın girişiyle birlikte takım savunması anlamında çok fazla zafiyet yaşadık.
Galatasaray maçının yıldızı Yusuf bugün sahada hayalet gibiydi, Castillo neden Olcay’ın arkasında yedek kaldığını milyonlarca taraftara bir kez daha kanıtlamış oldu. Bero her zamanki gibi koştu, mücadele etti ama yaratıcılıktan ve üretkenlikten yoksundu. Onur, belki de aylar sonra oyunun kaderini olumlu anlamda değiştirdi.
Rıza hocayı oyuna müdahale anlamında eleştirmek ya da değerlendirmek pek mümkün değil. Zira 2 oyuncu değişikliği hakkını sakatlıklar sebebiyle kullandı. Belki sakatlıklar olmasaydı ilk yarıda oyunu tutup ikinci yarıda hamlelerle oyunun gidişatını değiştirebilirdi. Kötü oynadığımız zorlu Kayseri deplasmanından 1 puan almak da iyidir diyelim.
Son olarak maçın en güzel hareketinin de tribünlerden geldiğini vurgulayalım. Kayseri-Trabzon dostluğuna yakışır görüntüler vardı Kayseri’de. Sahadaki keyifsiz, tek taraflı futbolun vermediği keyfi tribünlerdeki karşılıklı tezahüratlar ve kardeşlik vurgusu verdi.
Etiketler: #Trabzonspor #MaçAnalizi