Okan Üniversitesi 2012 Spor Ödülleri’nde Fenerbahçe Kulübü
adına şike örgütü lideri Aziz Yıldırım’a törenle “onur ödülü” verdi.
Böylece şike ve şikeciler, tarladaki, şantiyedeki
çalışmaları nedeniyle kelimenin tam manasıyla ödüllendirilmiş oldu.
Belli ki Okan Üniversitesi mensupları “onur” sözcüğünün
anlamından bihaber.
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre
Onur: Başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref,
itibar.
Okan Üniversitesi’nin Aziz Yıldırım’a gösterdiği “saygının”
dayandığı kişisel değer emek hırsızlığı mıdır?
Şerefi CAS davası mıdır?
İtibarı “S…. Böyle Fenerbahçe’yi” midir?
CEVAP BEKLİYORUZ…
Adeta bir kahraman gibi onur ödülü takdim edilen Aziz
Yıldırım’ın “Onurlu” tarafı örgüt liderliği midir?
Okan Üniversitesi, Aziz Yıldırım’ı ve Fenerbahçe’yi koca bir
ikinci yarıyı manipüle ettikleri için mi, yoksa başkan, yönetici, tercüman,
kulüp çalışanı dâhil toplamda aldığı 16 YIL 11 AY hapis cezası için mi ödüllendirmiştir?
Üstelik Okan Üniversitesinin tek trajik ödüllendirmesi de bu
değil… Aynı üniversite, şike skandalının üzerinin kapanması için UEFA kanadında
canla başla çalışan Şenes Erzik’i ve "örtbas"ın ana merkezi olan meclisi
temsilen Spor Bakanı Suat Kılıç’a da “onur ödülü” takdim etmiştir… Aynı şekilde
“Yılın Spor Adamı” ise TFF’nin atama başkanı Yıldırım Demirören olmuştur!
Öğrencilerin oylarıyla belirlendiği "söylenen" ödüllere
baktığımızda üniversitenin genelinde bir akıl tutulması yaşandığı açıkça
görülmektedir.
Şikenin suç kapsamından çıkarıldığı, şikecilerin omuzlarda
taşındığı ülkemizde, adına “üniversite” diyen bir kurumun suçu ve suçluyu
takdir eden bu tavrı maalesef ki manidardır. Bu gibi üniversitelerde
yetiştirilen gençlerin doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayıramayacağı aşikârdır…
Yılın spor ödülleri sonuçları da bunu net bir biçimde ortaya koymuştur.
Sevgili anne babalar,
Okan Üniversitesi’ne gönderdiğiniz çocuklarınız hırsızları
kahraman sanıyor.
Bizden duymuş olmayın…