23.12.2012 Sezon başında Şenol Güneş’e bağlı olarak “futbolcu izleme, iç ve dış transfer görüşmelerini yürütme, altyapı ve oyuncu takibi” görevine getirilen genel menajer Giray Bulak, yarı sezonu doldurmadan Trabzonspor’daki görevinden ayrılarak Mersin İdman Yurdu ile anlaştı.
Sezon başında Şenol Güneş’e bağlı olarak “futbolcu izleme, iç ve dış transfer görüşmelerini yürütme, altyapı ve oyuncu takibi” görevine getirilen genel menajer Giray Bulak, yarı sezonu doldurmadan Trabzonspor’daki görevinden ayrılarak Mersin İdman Yurdu ile anlaştı. Hem de 5 Ocak 2013’te başlayacak olan devre arası transfer dönemine sadece 2 hafta kala… Bu iş ne profesyonellikle, ne de etikle bağdaşıyor.
Ziraat Türkiye Kupası’ndaki Kasımpaşa maçından önce stadın önünde elinde bilet bulunan Trabzonsporlu taraftarlar polis tarafından darp edildi, tazyikli su ve biber gazına maruz kaldı. Kulüpten, yönetimden tık yok. Başka bir duyurunun altına eklenen yumuşak bir cümleyle geçiştirildi bu barbarca müdahale. Aradan birkaç gün geçti bu kez İBB maçında tribünler karıştı. Bir baba kızının yanında feci şekilde darp edilirken bir başkası linçten son anda kurtarıldı ısrarcı istifacılar ile istifa karşıtları neredeyse yumruk yumruğa geldi. Trabzonspor’un taraftardan sorumlu idarecisi Serdar Bali bu olayların neresinde durdu bilemedik.
Yönetimler değişiyor ama Trabzonspor’daki görev tanımı sıkıntısı değişmiyor. Trabzonspor’da görevlere kişiler değil, kişilere görevler atanıyor. İsme göre kulüp içinde istihdam yaratılıyor ancak bu görevlerin içinin doldurulamadığını görüyoruz. Kulüpte 4,5 ay görev yapan Giray Bulak’ın bu süre zarfında hangi çalışmaları yürüttüğünü, Trabzonspor’dan ayrılığının ara transfer sürecini ne şekilde etkileyeceğini ve bu ayrılışın perde arkasını bilmek kamuoyunun hakkıdır. Aksi takdirde, spekülasyonların ve tepkilerin önüne geçemezsiniz…
Haftanın bir başka gündem maddesi de Olimpiyat Stadı’ndaki tribünlerin medya tarafından görmezden gelinen tepkileriydi. Bu görmezden geliş sadece İstanbul medyasına ait değildi, onu da not düşmek lazım. Sebebi malum: hedefteki ismin siyasiler olması… Tribünlerde açılan çeşitli pankartlarla taraftar bu kez hedefini doğru seçmiş ve şike sürecinin bir numaralı hasıraltıcıları olan siyasileri tepkilerin odağına yerleştirmişti. Kimse görüp duymasa da, Trabzonsporlular aylardır Avni Aker’den beklenen tepkiyi İstanbul’da verdi. Bu ortak hareket, ne yazık ki yine kulüp tarafından destek görmedi. Hiçbir haber ajansının paylaşmadığı pankart fotoğrafları kulüpten de sansür yedi, resmi sitede yayınlanma gereği duyulmadı. Yönetim savaşımında hiçbir zaman yalnız kalmadı ama taraftar için aynı şeyi söylemek imkânsız…
Velhasıl, Trabzonspor’da bir huzursuzluk var. Sahadan tribünlere, tribünlerden sokaklara sızan bir huzursuzluk hali bu. Bunu dindirecek ilaç Galatasaray maçı olabilir… Sonrası Allah kerim…