"Kartal Yaşı", Jose Bosingwa...
20.11.2014 "...31’inden sonra kariyer basamaklarını tekrar tırmanmaya başlayan ve düşmekten yılmayan bu sempatik profesyonele, “ölmemeyi” tercih ettiği için binlerce kez teşekkürler..."
Kartallar 40lı yaşlarına geldiklerinde uzayan pençeleri, gagaları, seyrelmiş tüyleri ve işlevini kaybetmeye yüz tutmuş kanatları yüzünden avlanamazlar. Bir kartal için avlanamamak ise “ölüm” demektir. İşte tam da bu noktada önlerine iki seçenek çıkar ya ölümü beklemek ya da yeniden doğmak!
Yeniden doğmayı seçen kartal, civardaki en yüksek tepeye çıkar. Bu yaklaşık 5 aylık acılı ve zor sürecin başlangıcı anlamına gelir. Önce gagasını bir taşa günlerce ve olağanca gücüyle vurarak düşürür, yeni gagasının çıkmasını bekler. Yeni gaga çıkınca, pençelerini tek tek sökmeye başlar. Günler sonunda yeniden çıkan pençeleriyle eski ve işe yaramayan tüylerini tek tek yolar. Bu sırada genç, sağlıklı tüyleri çıkar ve kanatlarını eskisi gibi kullanabilir. İşte bu meşakkatli yolun sonucunda kartal yeniden semada tüm ihtişamıyla süzülür. Adeta yeni bir hayat kazanmış olur. Bu şekilde 70 yaşına kadar yaşayan kartallar vardır…
Ben de öyle bir kartal gördüm Trabzon semalarında Jose Bosingwa… Nam-ı diğer BOSS!
Porto ve Chelsea’deki şaşaalı dönemlerden sonra QPR’da geçirdiği bir sezonda kariyeri tükenme noktasına gelen bu sevimli Portekizli, bir köşede ölmeyi değil yaşamayı tercih edecekti. QPR’ın “cenaze evinde gülen adam” tavrından dolayı kapı dışarı ettiği Bosingwa, çevresindeki en yüksek tepeye, Trabzon’a konacaktı…
Küme düşen takımından “gülerek” ayrılmış, istenmeyen adam ilan edilmiş, futbolu eski günlerinden çok uzakta olan ve milli takımdaki görevinden de artık mahrum olan Bosingwa işe yaramayan tüm uzuvlarını sökmeye karar vermiş, aslında profesyonelliğin kitabını yazmaya kendini adamıştı. 
Geçen sezon başında yaşadığı sakatlık ile birlikte hakkındaki soru işaretlerini bertaraf etmeyi ertelemek zorunda kalan Bosingwa, döndüğü ilk maçta “umudun ışığı” oluvermişti. Tabiri caizse gagasını en sert kayalara bir hışımla vuruyor, hiç de yılacak gibi durmuyordu. 
Takımın çok kötü gittiği dönemlerde, puan kayıplarına ve kötü oyuna isyan edebilen nadir oyunculardan biri olurken, “yaşam” isteğini de bir nevi gözler önüne seriyordu. Soyunma odasında “ruhsuz” arkadaşlarına isyan ettiği rivayet edilen Bosingwa, Kaptan Onur Kıvrak’ın takım arkadaşlarına yönelik yaptığı o meşhur sert konuşmasında da destekçiler safında ilk sırayı alıyordu. Bu müthiş profesyonel, profesyonelliğin ruhsuzluk demek olmadığını anlatıyordu açıkça…
Artık taraftarın gözdesi olmuş ve ilk 11ler kurulurken “ilk yazılan” isimler arasına kendini sokmuş bir futbolcu olarak yeni sezonda yapacaklarının da sinyallerini veriyordu…
“Ben Trabzonspor’la iyi oynamak için sözleşme imzaladım. İyi oynamak karşılığında para alıyorum.” diyerek bir kez daha gönülleri fetheden Boss, yeni sezona da fırtına gibi giriyor ve aranılan kan olduğunu bir kez daha gösteriyordu. 
“Keşke her gelen yabancı onun gibi olsa…” diye tüm taraftar iç geçirirken, Bosingwa –Onur Kıvrak’ın da yokluğunda- kaptanlık pazubandını takıyor, tecrübesi ve sahadaki duruşuyla bir güneş gibi parlıyordu…
Şimdilerde kendine milli takım kapılarını tekrar aralayan kaptan Bosi, “kartal yaşı” teriminin canlı örneği olarak tam karşımızda duruyor. 31’inden sonra kariyer basamaklarını tekrar tırmanmaya başlayan ve düşmekten yılmayan bu sempatik profesyonele, “ölmemeyi” tercih ettiği için binlerce kez teşekkürler. 
Yeni avlara beraberce uçmak üzere “yaşlı” kartal…
Etiketler: