Juventus maçı 11’inden
cezalı Zokora yerine Adrian tercihiyle oyuna başlayan Hami Mandıralı oyun
içindeki değişiklikleriyle tıpkı ilk 2 maçında olduğu gibi oyunun gidişatını
takımı lehine değiştirmeyi başardı. 2. yarının başında maçı çeviren Colman-
Janko, Emre-Henrique değişikliklerinin tek handikabı Juventus maçının
yorgunluğunun hissedilmeye başladığı son 15 dakikada hamle şansının azalmış
olmasıydı. O dönemde belki Özer’in yerine oyundan düşen Adrian çıkartılıp Özer
önceki maçlarda olduğu gibi orta sahaya alınabilirdi. Ancak Hami Hoca belki de
Adrian’a olan güvenini göstermek için onu 90 dakika boyunca sahada tuttu. O
amaçla yaptıysa iyi de yaptı diye düşünüyorum.
Takımın en yeni
isimlerinden Bourceanu  inisiyatif almayı
seven bir oyuncu. Koşu mesafelerinde ön sıralarda ve daha da önemlisi bu
koşular yalancı koşular değil. Defansın önünde boşa çıkarak top almayı ve oyun
kurmayı seviyor. Güçlü orta sahası olan rakiplerle oynanacak maçlar hariç
Zokorayla aynı anda sahada olması biraz fazla lüks olabilir ancak gelecek
senenin sezon planlamasında Zokora’nın yerine düşünülebilecek bir isim
olabilir.
Kazanılan 3 puana karşın
ikinci yarının ilk 20 dakikası hariç çok iyi bir Trabzonspor izlemedik. İlk
yarıda dönem dönem fırsatlar yakalandı ama daha net 
pozisyonları bulan taraf Kayserispor’du. Trabzonspor’da son dönemlerdeki
duran toptan gol yeme hastalığı bu maçta da nüksetti. İlk yarıda Kayserispor’un
daha fazla  gol bulamamasındaki en önemli
etken Onur’un performansı oldu. 2. yarıda ise Yumlu-Olcan-Janko paslaşmasında
kaçan gol Trabzonspor’un son yarım saati rahat oynamasına engel oldu. Sonuç
olarak 3 puan alındı ancak rakip Kayserispor değil de hücum hattı daha etkili
bir takım olsa Akhisar maçı akşamına benzer bir akşam yaşanabilirdi.   Takımdaki olumlu değişiklikler gözüküyor
olmakla birlikte Juventus maçının teknik ekibi yanıltmaması gerekiyor.    Hala çözüm bekleyen  önemli sorunlar var.
Trabzonspor açısından en
büyük tehlike takımın kırılgan yapısı olmaya devam ediyor. Bunun  kadro yapısı, kondüsyon ve özgüven gibi 3
temel sebebi var. Özgüven meselesi maç kazandıkça ve teknik ekibin oyunculara
yapacağı duygu takviyesiyle aşılabilecek bir sorun. Hami Hoca’nın yaptığı tüm
maç önü/maç sonu açıklamaların buna yönelik olduğunu düşünüyorum.  Özgüven sorunu aşıldığında diğer 2 sorunun
olumsuz etkileri de büyük ölçüde giderilmiş olacaktır. 
Berat BULUT