Trabzonspor Ruhu
20.11.2013 Trabzonspor gibi gücü ekonomiden değil geleneğinden gelen camialarda en büyük tehdit maç-şampiyonluk- para kaybetmek değil, geleneğinin ruhunu kaybetmektir.
Trabzonspor’un
3 Temmuz sürecinden sonraki durumu kendi kuyruğunu ısıran bir yılana benziyor.
Camia olarak muhteşem bir öfke ve haksızlığa isyan psikolojisi yaşıyoruz ve bu
da normal olan. Lakin bu sürecin tetiklediği bir diğer durum da futbola ve daha
önemlisi Trabzonspor’u Trabzonspor yapan ruha yabancılaşma.
Camianın iç dinamikleri şike sürecinden bu yana o kadar sarsıldı ki kongreye alenen
yalan söyleyerek başa gelen yönetim bile sportif başarı beklentisi ve siyasi
kaygılarla hoş görülüyor.
Takım tarihinin en ilginç dönemlerinden birini yaşıyor. Belki isim isim
bakıldığında çok büyük hedeflere yelken açabilecek bir oyuncu topluluğu bir
türlü bir sistem oyunu sergileyemiyor, sürekli kaybediyor, daha da kötüsü kadrodaki
ender bir iki isim dışında kimse bu kaybetme durumundan zerrece rahatsızlık
duymuyor.
Tüm bu karanlık tablonun üzerine zaten kulüpten çok taraftarın sahip çıktığı,
savaştığı ve direndiği şike mücadelesi kılıf haline getirilmeye çalışılıyor.
Camianın belki de en saygın isimleri tek tek küstürlürken boşalan koltuklara
niteliklerinden ziyade başka alanlardaki sıfatlarıyla ön plana çıkan isimler
dolduruluyor.
Seçim döneminde vaad edilen yeniden yapılanma, akademik alt yapı, idari reformlar,
etik ve ahlaki düzenlemeler gerçekleştirilmek şöyle dursun mevcut durumdan da
kötüye gidiyor.
Allahtan UEFA mücadelesinde takımın bir tık fazlası var da tüm bu durumlar da
göz ardı edilirken mazeret bulunabiliyor.
Trabzonspor gibi gücü ekonomiden değil geleneğinden gelen camialarda en büyük
tehdit maç-şampiyonluk- para kaybetmek değil, geleneğinin ruhunu kaybetmektir.
Trabzonspor ruhunu kaybediyor.
Kazım Koyuncu’nun
"Trabzonspor’u tutmak sadece o
yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. Benim
için Trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı.
Öyle bir kahramandı ki statükoyu bile devirmişti." Sözleriyle anlattığı
Trabzonspor’un günümüzdeki Trabzonspor olduğunu söyleyebilecek kimse olduğunu
düşünmüyorum.
Bize Her Yer Trabzon kitabında "Trabzonspor Türk Futbol'unda her şeyin süt
liman gittiği, saf ve sınıfların belli olduğu, hiyerarşinin zerrece sarsılmadan
yürüdüğü bir dönemde ortaya çıkıp, bütün yerleşik hüküm ve kurumları yerle bir
etmiş, gerçek bir asi, halis bir oyunbozan ve tam bir baş belasıdır” diye
tanımlanan Trabzonspor bugün izlediğimiz Trabzonspor değildir maalesef.
Trabzonspor’un yarın da Trabzonspor kalmak için yapması gereken bu satırlarda o
kadar güzel özetlenmiştir ki burada anlatılan rolün dışına çıkmasına kesinlikle
gerek yoktur.
Camiamızın saha içinde ve saha dışında bir an önce silkinip, statükoya kılıcını
çekip, gerçek bir asi gibi, halis bir oyunbozan gibi mevcut futbol dünyasına
bir baş belası olmadığı sürece figüran kalmaya mahkûm olacağımız kesindir.
Etiketler: http://forum.bordomavi.net/showthread.php?p=1919409339#post1919409339