28.08.2013 Türkiye Cumhuriyeti Mahkemeleri’nce 2010-2011 sezonunda başkan ve yöneticileri aracılığıyla Şike yaptığı tespit edilen fenerbahçe Spor Kulübü’nün UEFA Disiplin Kurulu ve UEFA Temyiz Kurulu tarafından Avrupa Kupaları’ndan men edilmesi yönündeki kararı son merci olan Uluslararası anlaşmazlık kurulu CAS’ta da onandı.
Bu aşamada  TC Gençlik ve Spor Bakanlığı, Türkiye Futbol Federasyonu ve özellikle de Trabzonspor Kulübü'ne  önemli görevler düşmektedir.
TC Gençlik ve Spor Bakanlığı  ve siyasi irade bundan önce yaptığı güçlünün yanında yer alıp kanunları geri plana atma hatasından sıyrılıp, UEFA ve CAS’ın da vermiş olduğu karar uyarınca sabitleşmiş olan Şike suçunu görmezden gelmeyi bırakmalı ve kanunların uygulanmasına engel olmamalıdır.
Türkiye Futbol Federasyonu  bağlı bulunduğu UEFA’nın Şike davasında almış olduğu karar gereği yönetmeliklerinde yer alan davanın tekrar görüşülmesi hususunu yerine getirmeli ve UEFA ve CAS tarafından alınmış olan Şikenin tescili kararına paralel yönde karar vermeli, suçlu kulüpler biran önce ilgili ceza maddesi gereği küme düşürülmeli, Şike ve Teşvik suçuna karışan şahıslar görevden el çektirilip spor müsabakalarından ömür boyu men edilmeli ve 2010-2011 senesinde Şike ve Teşvik yapılması suretiyle Şampiyonluğu çalınmış olan Trabzonspor Kulübü’ne Şampiyonluk kupası teslim edilmelidir.
Trabzonspor Kulübü’nün başkan ve yöneticileri kulübümüzün her türlü yasal hakkını ulusal ve uluslar arası mecrada aramakla yükümlüdür. Kendilerinin de göreve gelirken verdikleri sözler ve davayı namus davaları olarak gördükleri yönündeki beyanları da bu yükümlülüğün yerine getirilmesindeki zaruretlerini perçinlemektedir.
Bu çerçevede daha önce de belirttiğimiz üzere Trabzonspor kulübü UEFA kararından yola çıkarak Türkiye Futbol Federasyonu’ndan Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’nun almış olduğu yanlı kararın iptal edilip UEFA ve FIFA normları gereği doğru kararın alınması talebinde bulunup Türkiye Futbol Federasyonu Hukuk Müşavirliği’ne başvurması gerekmektedir.
Trabzonspor Kulübü’nün TFF tarafından gerekli adımların atılmaması halinde UEFA ve FIFA’ya gereğinin yapılması için resmi başvuruda bulunması kulübümüz çıkarları adına kaçınılmazdır. 
Trabzonspor Kulübü başkanı ve yöneticilerinin basiretli davranması ve yukarıda belirtmiş olduğumuz resmi adımları eş zamanlı olarak atması gerekmektedir. Aksi bir durumda yaşanacak olan hak kayıplarından dolayı kendileri hakkında da yasal haklarımızı camiamız adına çekinmeden kullanacağımızın bilinmesini isteriz.