Dünya Güneş Etrafında Dönüyor!

28.08.2011 3 fenerli çıktı basının karşısına konuştu da konuştu. Konuştukça komedi, konuştukça rezalet.

3 fenerli çıktı basının karşısına konuştu da konuştu. Konuştukça komedi, konuştukça rezalet.

Bir de tüm basın organlarında haber altı yorumlarına "ben aslında galatasaraylıyım", "ben aslında beşiktaşlıyım" diye başlayan yorum zırvaları.

Neyse, konumuz ağlamaklı gözlerle izlediğimiz fener komedyası. Aslında bence için için ağlıyorlar zaten. Salsınlar, faydası olur. Hatta böyle anları görünce bazı şaklabanların "güngörmüş rakip istiyoruz, insanın bunlara kupayı veresi geliyor yaaa..." deyip de sonra kupayı vermemek için ayakları ve elleriyle o kupayı elimden alacaklar diye sarılmasını getiriyorum aklıma da ağlamadan, gülerek ayakta kalabiliyorum.




Adamlar haklı beyler. Ünlü türkümüz var öyle: "Bedava mı sandın, para verdim aldım!"

Neyse, komedyanın bir perdesini de Volkan, Aykut ve Emre sahnelediler dün. Hayde biraz irdeleyelim, Aykut Kocaman’ın istediği gibi.

Aykut: "Duruma uygun küçük bir tanıtım yapmak lazım. Hem takımımıza hem de kulübümüze yapılmak istenen süründürmektir. Taraftarlarımızdan kulübümüze en önemli gelir kaynağı olacak taraftar karta ilgi göstermelerini bekliyoruz. Bu süründürme döneminde buna çok ihtiyacımız var. İlgi göstereceklerine eminim.

Ben: Şimdi bu durumda ciddi bir ajitasyon var ama diyelim ki Aykut haklı olsun. Yani mangırları suyu çekmiş olsun. 100 yıllık bir camiayım diye ağlaşan bir kulüp, şike suçlamasıyla karşılaştığında gururundan önce kasasını düşünüyorsa, bu işte bir terslik var demektir. Devam edelim...

Aykut: "Ben o kararı TFF'nin aldığını düşünüyorum, UEFA falan hikaye. TFF Fenerbahçeli futbolcuların A'dan Z'ye hak ettiği bir şeyden mahrum bıraktı. Son derece saçma bir karar. Lafı hiç uzatmadan TFF'nin aynı şekilde geriğini yapmasını istiyoruz, Ali Koç'un dediği gibi, Şampiyonlar Ligi'nde yoksak niye Süper Lig'deyiz. Ya da Süper Lig'de varsak niye Devler Ligi'nde yokuz. TFF bunu hemen çözmeli."

Ben: O kararı TFF'nin almadığını, UEFA tarafından aldırtıldığını sağır sultan duydu. Bunu da sen benden iyi bilmiyorsan, ya safsın, ya da başka türlü bir iç dünyası içinde yaşıyorsun. Peki, siz, Trabzonsporlu futbolcuların A'dan Z'ye hakettikleri kupayı (ç)alıp eve götürdüğünüzde kimleri nelerden mahrum bıraktınız biliyor musunuz? Biliyosun Aykuuuut! Yapma bunu! Şimdi geldik Aykut ile ortak noktamıza: Evet fener hala neden Süper Lig'de? Biz de aynı soruya cevap istiyoruz TFF'den. Ve bizce de TFF bunu hemen çözmeli. Hem de nasıl biliyor musunuz? Bu talebinizi (düşürülme) ilettiğiniz toplantıyı halka açık ve kameralar karşısında değerlendirmeli federasyon. Böylece asıl taleplerinizin neler olduğunu da tüm Türkiye öğrenmiş olur. Elinizde taşıdığınız o komik notlara da gerek kalmaz. Okuyoruz be güzelim! Herkes de okuyor.

Aykut: "Sahada kazandığımızın masa başında elimizden alınması onur kırıcıdır. Bütün rakiplerimizi iyi futbol oynayarak yendik. Sahada kazandığımızın masada elimizden alınmaya çalışılması sadece bizim açımızdan değil Türk sporu açısından da acı verici."

Ben: Vay irdeleyici Aykut'a bak sen! Konuşunca Trabzonspor'un teknik direktörü konuşuyor zannedersin. Yalnız senden aslında hoca olmaz Aykut. Aynen geçen sene yanında dolandığın Daum'un söylediği gibi. Hatta Aziz Yıldırım'ın sene sonunda "iyi çocuk, denileni yapıyor" dediği gibi. Hala sahada maç kazandığını zannediyor, masallar aleminde yaşıyorsun. Zaten masal aleminde yaşadığına inanmasak ciddi ciddi bir kontrolden geçmen gerektiğini düşünürdük.

Volkan: "Biz geçen sene 18'de 17 yaparak nerelere geldiğimizi, nasıl şampiyon olduğumuzu bütün gözler gördü. Alnımızın teriyle şampiyon olduk. Dün konuştuk, hepimiz anlaştık, bizim isteğimiz bir alt ligde oynamaktır."

Ben: Aslına bakarsan Volkan başta sadece Trabzonsporlular gördü. Bir de savcılık ve emniyetin kameraları. Sonradan tüm ülke de gördü olan biteni. Kayıtları, para değiş tokuşlarını. Yani anlayacağın Volkan, senin başkanın, yöneticilerin sana ve bugün takım görüntüsü vermeye "çalıştığınız" arkadaşlarına HİÇ GÜVENMEMİŞ. Adam size nasıl güvensin? Yeni Malatyaspor'a yenilen siz değil miydiniz? Kendi sahasında oynadığı 3 büyük maçın ikisini kazanamayan siz değil miydiniz? PAOK ve Young Boys'a elenen siz değil miydiniz?

Volkan: "Şampiyonlar Ligi Fenerbahçe'nin hakkıydı, eze eze şampiyon olduk. Eee bakıyoruz diğer kulübün de adı geçiyor olaylarda."

Ben: Bak seen! demek aslında ne haltlar karıştırıldığını çok da iyi biliyormuşsun. Onca doküman arasında Trabzonspor ile ilgili iki satırı okuduğuna göre. Hah, öyleyse, mertçe konuşalım. Alışırsın Volkan. Tabi istersen. Mertçe konuşalım. Trabzonspor başından beri "biz suçluysak, düşürmezseniz namusssuzsunuz" dedi. Beşiktaş "varsa suçumuz adalete saygılıyız" dedi. Bunlar göstermelik bile olabilir (ki bizim açımızdan durum halen budur). Siz ne dediniz? "Kupayı vermem, beni düşürürseniz sosyal olarak patlarım, yakarım ulan kendimi.." Bir de Volkan, şampiyonluk kutlamaları sırasında beynine az giden kandan olsa gerek "k..duk muuuu" diye hömkürmüştü. İşte o günden beridir hafıza karıştı herhalde. "Eze eze şampiyon olduk" derken sanırsın 15 puan farkla şampiyon oldular. Bak Volkan, nihai puan farkı SIFIR. Ve hatta lig boyunca TRABZONSPOR'u hiç geçemedin puan olarak. Lig bittiğinde bile. Eze eze yenmiş..! Vallahi kızmıyorum Volkan'a, gülüyorum.

Emre: "UEFA bu kararı Juventus'a uygulayabilir miydi? Milan'a uygulayabildi mi? Bu karar bir skandaldır! Hayallere dayanan bir karardır. Biz Türk olduğumuz için alındı bu karar, bunu Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular da bilsinler..."

Ben: İlahi Emre. Sen kapısında yalvardığın Şampiyonlar Ligi'ne alınmadın da, İtalyan takımı mı aldılar? Ya da İspanyol? TRABZONSPOR'u çağırdılar. O para Türkiye'de kalsın istedik diye de açıklama yaptılar. Ve Avrupa'daki başarıları sizden daha parlak olan bir takıma verdiler o hakkı. Ha, sen sadece feneri Türk Takımı zannediyorsan, o zaman senin için cahil adam diyenlere kızamayız değil mi?

Aykut: "Karabük-FBahçe maçının son dakikasında rakip kalecinin bizim kalemizde gol aramasıdır! Karabük'ün ligde hiçbir iddiası yokken o kalecinin orada ne işi var? Ben kimseyi suçlamıyorum. Ama bir fotoğraf çekilecekse ben bir kareyi ortaya koyuyorum"

Ben: Görüyorum ve arttırıyorum. Ve ben de diyorum ki o zaman "kaleci neden kalesini terk etti, top dönüp ikinci gol olsun diye mi?". yapma Aykut. Öyle alıştınız ki yumuşacık rakiplerle oynamaya karşındaki takım futbolun gereğini yapınca garipsiyorsun. Zaten Aziz Yıldırım'ın belirttiği gibi sen futbolu çok da iyi bilmiyorsun.

Neticede fenerin gideceği rota belli uzun zamandır. TFF bu süreci uzatarak aklına iyi bir formül gelir mi diye zaman kazandı. Hatta bir an önce ligi başlatmak araya bir başka skandal girmeden olayı soğutmak derdindeydi. Ne olduysa oldu UEFA "hat-trick" yaptı. TFF'nin de hem işi bozuldu, hem keyfi kaçtı.

Türkiye bu olayın şokunu atlatacak. fenerliler de... Sonra bugün yaşadıklarımızın ne kadar iyi olduğunu anlayacaklar. Bizler de büyük bir sabırla iddianameyi bekleyecek ve orada yer alan kanıtlara küfretmeden sakinliğimizi koruyacağız. O iddianame açıklandığında ortaya çıkacak kayıtlara baka baka nasıl konuşacak yüz bulacak bugün cır cır konuşanlar, onu da merak edeceğiz.

Velhasıl tüm bu konuştuklarına gerçekten inanıyorsa fenerliler, o halde gerçekten de hukuken ceza almamaları gerekebilir. Zira, cezai ehliyetleri olmayabilir.

Bir de önemli not: fenerbahçenin soruşturması ve yaşadığı rezalet durum (Allah kimsenin başına vermesin) evrakta sahtecilik, veya transferde usulsüzlük, veya tribün terörü nedeniyle oluşmadı. 17’de 16 yaptık diye konuşup durduğunuz serideki hormon ilaveleri sebebiyle soruşturuluyorsunuz. Hatta gerek savcı, gerek mahkeme ve gerekse de UEFA, Emniyet’in “şikeli maçlar yakalanmış ve delillendirilmiştir” sözünü teyit edercesine karar almış ve uygulamışlardır. Tüm dinlemeler mahkeme izniyle mi yapılmıştır, hukukü delil olarak geçerli midirler, yakalananların cezai ehliyeti var mıdır ve ekinler ne kadar yeşermiştir? İşte önümüzdeki mahkeme süreci bu yolda yürüyecektir.

Bu süreç içerisinde ve özellikle yayın yasağı geldikten sonra fenerliler hafızalarda yer etmiş olan şike ve teşvik delillerini unutturabilmek amacıyla çeşitli hedefler belirlemiş ve hiddeti oralara yönlendirmeye çalışmışlardır. Tabi bu arada büyük müttefiklerini ezmenin rahatsızlığını da duymamışlardır. Misal:

fenerliler LigTV’ye neden öfkelidir? Tüm kanallarda bangır bangır verilen göz altı ve tutuklama görüntülerine öğlen vaktine kadar sansür koyup, öğleden sonra da “bu soruşturmadan bir şey çıkmaz sevgili fenerliler” diyerek haber girdikleri için mi? Tüm süreç boyunca ortalık yerlere dökülen kanıtlara kör muamelesi yaptıkları için mi? Fb TV’den daha yanlı yayın yapıp fenerbahçelerini savundukları için mi? Bu soruşturmanın bir muhatabı çalan fener ise diğer ucunda, hakkı gasp edilen Trabzonspor varken onun hakkını görmezden geldikleri için mi? Şimdi de durmadan Trabzonsporlular’a “sevinirken fenerlileri üzmeyin” dediği için mi?

Peki fenerliler TFF’ye neden kızıyor? Önce görüp “vahim” dediklerini, sonra feneri kollamak için “yok yahu, aslında delil falan yokmuş” dediği için mi? Savcı “al canım delilleri eline 26 klasör sayarak veriyorum” dedikten sonra, hala karar verip de operasyon yapamadığı için mi? TFF başkanının fenerin sponsoru olduğu için mi? “Başkanımı ziyarete gidiyorum” diyerek hastane kapılarında Yıldırım’ı ziyaret ettiği için mi? Yoksa, UEFA karar almadan önce “gidip derdinizi UEFA’ya şöyle şöyle anlatın” diyerek fenerlilere yol gösterdiği için mi? Televizyonda “ben feneri kurtarmak için elimden geleni yaptım” dediği için mi? UEFA fenerin yerine gerçek şampiyonu turnuvaya davet ettiğinde “Trabzonspor gitmemeli” dediği için mi? Hafta sekiz, gün dokuz fenerli yöneticilerle kapalı kapılar ardında toplantı üzerine toplantı yaptığı için mi? Sırf gündemi fenerden uzağa çevirebilmek için playoff diye bir sistemi Türk Futbolu’na dayattığı için mi? O toplantıda Bursa’nın cezasında (üstelik Tahkim’den onaylı cezasına indirim yaparak, onu da fenerin safına çekme telaşı gösterdiği için mi?

Ya da fenerliler tüm bunların ardından ne söylesen inanacak kadar saftirik olduğu için mi?

Beyler! TFF’si, LigTV’si, yorumcusu, yazarı, ressamı ile Türk Futbolu loş ışıklı bir fener etrafında dönse de, veriler göstermektedir ki, dünya GÜNEŞ etrafında dönmektedir. FIFA tarafından Yılın Teknik Direktörü seçilmesi boşuna değildir.

Tunga LİMAN
tliman@bordomavi.net 


Etiketler: