Mama?
17.08.2011 Birinden bir şey rica edersin. O yaparsa teşekkür edersin. Ardından da olsa olsa "Allah razı olsun" dersin.
Birinden bir şey rica edersin. O yaparsa teşekkür edersin. Ardından da olsa olsa "Allah razı olsun" dersin.
Tabi istediğin şey aslında usulsüz, kanuna aykırı ise sistem değişir. O zaman senin istediğini yapan kişi, zaten onursuzluk sıfatına yakıştığı için, ona ne dersen gider.
Misal...
Son maça kalan şampiyonluk mücadelesinde son haftadaki rakibin için şike işine gireceksen (ki bu iş kolunun hala Türkiye'de iyi getirisi var) karşındakinin öncelikle ahlak eşiğinin oldukça düşük olmasını istersin. Zira ahlak eşiği yüksek adamlara sökmez senin paran, pulun.
Sonra bu muhatabına belirli ir teklifle gidersin. Ve pazarlık başlar.
O "az" der, sen arttırır ya da pazarlık edersin. Bu bazen belli bir miktar para, bazen bir futbolcu transferi, bazen karşılığında gebe kalınacak bir başka menfaatle yürütülecek bir pazarlıktır.
Muhatabında karakter yoksa, o halde sonunda muhakkak işi bağlarsın.
İşte seninle böyle bir alış veriş sonucunda iş yapan adama saygı duymak, ya da müteşekkir olmak zorunda değilsin.
O nedenle bu talebi üçüncü şahıslara anlatırken "falancadan rica edeceğiz, kırmaz inşallah yardımcı olur" demezsin de "hadi git MAMALA şunları" dersin.
Bu cümledeki MAMA çocuklarımıza verdiğimiz MAMA değildir dikkat!
Köpeklere verilen MAMAdır.
Ona bir şeyi uzatıverirsin, o da atlar çünkü.
İster köpek MAMAsı, ister orangutan MAMAsı olsun, sonuçta muhatabını para ile satın almışsındır ve aslında aldığın şey bir maç değil, muhatabının şerefi, haysiyeti, her şeyidir.
Öyleyse, onu satın almış olursun tam da pet-shop'tan alınan bir köpek gibi.
Eğer vicdanın varsa, o köpeğe iyi bakar, soranlara "köpeğime bakıyorum" dersin. Bir de vicdanın yoksa "MAMaladım, bıraktım" deyiverirsin.
İşte Anadolu Takımları'nın sayıca çok çok az, samimiyetleri yüksek taraftarlarına söylüyorum: Böyle MAMAlananları ister misiniz takımınızın başında?
Ayırt etmek çok kolay.
Şöyle iki adım uzaktan bakacaksınız olaylara ve göreceksiniz sizin yöneticilerinizin MAMAlanıp MAMAlanmadığını. Beyanatlarına bakacaksınız mesela.
Hakkın, hukukun yanında mı duruyor, yoksa ezik vaziyette büyük amcaların eteğinin dibinde mi?
Özkan Sümer ne demişti?
Büyüklerle sevişe sevişe değil, savaşa savaşa büyük olunur!
Ha, sizler için takımınız, Trabzonspor'un bizler için ifade ettiği kadar çok şey ifade etmeyebilir. Ama bilin ki, o pislik (pardon MAMA izi) sadece kulübünüze değil, şehrinize de bulaşıyor.
Birilerinin işlediği suç, o şehre, o kulübe, vs. mal edilemez olabilir. İyi ama eğer siz o pisliklere bulaşanları, pisliklerle işbirliği yapanları, pisliklere ses çıkarmayanları afaroz etmezseniz, senede bir gün maça giden size bile bulaşır, haberiniz olsun.
Dost acı söyler.
Durum bu.
İddianame açıklandıktan sonra savunmalar alınacak ya?
İşte o zaman bilinen bir fıkra gerçek olabilir.
Hakim sorar: Falanca kulübe MAMA diye teşvik - şike parası yolladınız mı?
Sanık: Hayır efendim, ne münasebet! Onlar köpek mamasıydı.
Hakim: İyi de içinden para çıktı?
Sanık: Vallaha hakim bey. ben paraları köpeğin önüne atarım. Yiyip, yememek onun bileceği iş.
Gülmeyin.
Bu tiyatroya az kaldı.
Safız ya, tüm ülkeye anaokulu öğrencisi muamelesi.
Tunga LİMAN
tliman@bordomavi.net
Etiketler: