Ya Onlar Da Taşlarsa?
13.05.2011 Bursaspor’un aldığı cezalar ve veriliş şekli sindi mi içinize?
Sindi mi içinize?
Bursaspor’un aldığı cezalar ve veriliş şekli sindi mi içinize?
Benim sinmedi. Kendimi Bursaspor Başkanı Yazıcı’nın yerine koydum. Düşündüm durdum “ne yapsaydım engelleyebilirdim olanları” diye. Bir cevap bulamadım. Süper Lig’in diğer 17 “becerikli” başkanı da bulamazdı muhakkak.
Yıl boyu emek verip mücadele eden Ertuğrul Sağlam’ı düşündüm. “Ne yapabilirdi ki” diye. Cevap bulamadım.
Ya futbolcular?
Bir başkanın, ya da bir kulübün yapabileceği şeyler, yetkisiz, donanımsız, etkisiz özel güvenlik güçlerinin yapabilirliği ile sınırlı. Dahası mümkün değil. Yani ne soyunma odası basanlara, ne de otel basanlara yapabileceğiniz hiç bir şey yok kulüp olarak.
Federasyonun sistemi ise kulüpleri cezalandırmaya dayalı. Mantık şu: “Taraftarına sahip olacaksın!”
Kulüpler taraftarı ancak bir tek şekilde kontrol altına alabiliyor: Bedava bilet ve/veya kombine ile. Onu da yine federasyon yasaklıyor. O halde bu örnekteki İbrahim Yazıcı, nasıl kontrol edecek taraftarı ve nasıl önleyecek olan/olacakları? Bir yolu yok.
O halde cezayı kulübe kesiyorsunuz ve iş bitiyor, öyle mi?
Federasyon tam bu işten yakayı sıyıracaktı ki, işler sarpa sardı. İBB Spor Beşiktaş kupa maçı sonrası Kayseri Havalimanı’nda Beşiktaşlı taraftarlar Abdullah Avcı ve futbolculara saldırdı. Yumruk yumruğa kavga çıktı.
Ayıkla pirincin taşını!
Federasyonun ceza sistemi yanlıştır. Oynanmamış bir maçı, bırakın oynanmayı sahaya, stada çıkılamamış bir maçı başlamadan 3-0 tescil etmek, sadece federasyonun korkak, kolaycı ve omurgasız olduğunu gösterir. Şimdi ne Bursaspor’un, ne Beşiktaş’ın ciddi bir iddiası yok. O nedenle bence üzerine konuşulması gereken bir konudur bu. Zira işin içine iddialar girince, hele Trabzonspor da olunca tartıştığımızda tarafsız kalamıyoruz.
Klişedir ya hani: “Bunları yapanları xxx camiasına mal edemeyiz”. O zaman neden mal ediyorsunuz?
Lütfen artık her pisliği, her hırsızlığı, her dolandırıcılığı, her türlü alavere dalavereyi bu güzel oyuna bağlamayalım. Sudan sebeplerle adam dövecek kadar gözü dönmüş adamlar bunu Bursaspor için yapmasa, herhangi bir başka sebep için de yapardı. O halde Bursaspor’u veya herhangi bir x kulübü bu yüzden cezalandırmayın. Yeter artık.
Trabzonspor maçında sahaya atlayan bir boş adam yüzünden ben bir sezonumu kaybettim ve benim bu olayda ne bir dahlim ne de bir sorumluluğum vardı. Bir deli kuyuya taşı attı, o deli kaldı, biz battık. Peki neyi değiştirdi bu?
Ne diyorlar? “Millet yanındakini uyarsın”. Bunun kadar medeniyetten uzak bir yaklaşım olamaz. Sahadaki ya da herhangi bir yerdeki güvenliği ben sağlayacaksam neden güvenlik güçleri var? Ya bu uyarıyı yapan bir ton sopa yerse, onu kim koruyacak? Öbür yanındakiler mi?
Kupa maçı sonrası İBB Spor’un, Bursa maçı öncesi Beşiktaş’ın başına gelenler malum ortada gözümüzün içine bata bata duruyor. Ne olacak bu acayiplik?
Bursaspor ile Beşiktaş arasındaki husumet, Bursasporlular’ın, “Beşiktaş bizi küme düşürdü” iddiasından başladı. O günden bugüne Bursaspor’da 5 yönetim değişti. Sonunda Bursaspor Süper Lig’de şampiyon oldu. Husumet bitmedi. İbrahim Yazıcı ne ortamı gerdi, ne de şiddete prim verdi ama sonunda tüm ceremeyi o çekecek.
O halde mesela Beşiktaşlılar da Fenerbahçe forması giyip bu haftasonu Ankaragücü kafilesini taşlarlarsa, bu durumda TFF Fenerbahçe’yi 3-0 mağlup ilan edebilecek mi? Ankaragücü – Bursa yakınlaşması, Beşiktaş Ankaragücü uzaklaşması malumunuz.
Bu federasyon göz göre göre geçen sene Diyarbakırspor’u küme düşür(e)mediği zaman bas bas bağırdık. Bitiş düdüğü çalmayan maçın skoru tescil edilmişti. Hani Sivas maçımızda da aynısını yaşadığımız ama sonu farklı biten.
Şimdi futbol ailesi olarak terörü, kavgası, adam kayırması, acısı, üzüntüsü ve çifte standartları ile bir rezil tablonun ortak paydasıyız. Çifte standardı bir türlü yıkamamış, adalet sistemini bir türlü oturtamamış, TFF’si, PFDK’sı, Tahkim’i ile çürümüş bir temelin üzerinde durmaya çalışan kulüpler ve “aman o kulüpler devrilmesin” diye kendini itfaiyeci brandası yapmış taraftarlar.
Bu kötü tablo Türk Futbolu için. Ama daha da kötümser bir tablo var ortada:
Bursa gibi Türkiye’nin en büyük metropol şehirlerinden birinde bir kafile emniyet güçleri tarafından korunamıyor, stada gidemiyor. Bursaspor onca maç cezalı, olaya karışan taraftarların sadece yüzde onu tutuklu, federasyon kendini bitirmiş... Ama gel gör ki Emniyet Müdürü ve Vali sorumluluk almıyor. Böyle bir asayişin olduğu ülkede yaşamak da bizim hükmümüz.
Bu cezalar sinmedi içime. Hiç bir sorunu da çözmedi.
Özetle bu!
Tunga Liman
tliman@bordomavi.net
Etiketler: