Juventus’a elenerek tamamen lige dönen Trabzonspor Avrupa
Ligi’ne katılma mücadelesi verdiği 
rakiplerinin puan kaybettiği haftada fırsatı değerlendiremedi.  Kazansa lig 4.süyle puanları eşitleme şansına
sahip olacak bir takımdan daha fazlasını bekliyordu bugün taraftarı ancak
Trabzonsporlu oyuncular bu beklentilerin çok uzağında kaldı.
Son haftalardaki performanslar değerlendirildiğinde maçın
favorisi Konyaspor gibiydi . Nitekim 
golsüz biten maçın geneline baktığımızda gole daha yakın olan ekibin ev
sahibi yeşil-beyazlılar olduğunu görüyoruz. Belki de 3 puana ulaşamamalaırnın
önündeki engel Gekas’tan mahrum oynamalarıydı.
Trabzonspor cephesine bakıldığında Hami Hoca’nın maça yine
değişik bir 11’le başladığını gördük. Forvet arkasındaki tercih bu maç için
Malouda olurken ileri uçta Henrique görev yaptı.   Malouda bugün gerçekten kalitesine
yakışmayacak bir oyun sergiledi. Hami Hoca belki de sezonu kurtarmayı düşündüğü
Fenerbahçe maçı öncesi Malouda’ya maç kondüsyonu kazandırmak istedi ancak
Malouda’nın top oynamaya fazla niyeti yok gibiydi. Şampiyonlar Ligi’nde, Dünya
Kupası’nda final oynamış bir oyuncunun bu kadar kötü ve iddiasını büyük ölçüde
yitirmiş bir takımda motive olamamasını bir nebze mazur görebiliriz ancak
Malouda’nın da hiç olmazsa aldığı para ve kendisine gösterilen sevgi
karşılığında bugünkünden fazlasını ortaya koyması lazım. Profesyonelliğin
gereği bu olsa gerek.
Hami Hoca, pozisyon bulamadan geçen ilk yarı sonunda  tek yönlü Zokora’yı oyundan çıkarıp nispeten
çift yönlü bir oyuncu olan Gökhan’ı sahaya sürerek orta sahayı hareketlendirmek
istedi. Gökhan için kötü oynadı diyemeyiz ancak istenen hareketi sağlayamadı.
Zokora ve Bourceanu’nun birlikte oynadığı maçlarda Hami Hoca’nın tercihi
Bourceanu arkada-Zokora önde şeklinde oluyor. Daha çok inisiyatif almayı seven
Bourceanu’nun önde oynatılması belki orta sahayı daha üretken kılabilir.
Geneli dengede geçmekle birlikte ikinci yarının ilk
bölümünde Konyaspor’un golleri kaçıran taraf olduğu mücadelede Trabzonspor oyun
üstünlüğünü ancak son 10 dakikada eline alabildi. Bu üstünlük gole
dönüşemeyince bir deplasman daha kazanılamadan geçmiş oldu.
Trabzonspor’da takımın uyuşmuşluğundan etkilenmeyen iki isim
vardı bugün sahada Bourceanu ve Özer. Bu iki ismin de takıma yakın geçmişte
katılan oyuncular olmaları manidar.   Bu
iki isim haricinde Mustafa Yumlu’nun performansının, Aykut’un önceki maçlara oranla
daha sakin bir oyun oynadığının da altını çizmek lazım.
  Geçen sezonun ardından
Avrupa ligi hariç kabus gibi bir sezon daha geçiren Trabzonsporlu futbolcuların
önünde taraftarlarını mutlu etmeleri için son bir şans daha var Fenerbahçe
maçı. Bakalım gelecek Pazartesi günü sahada bu gerçeğin bilincinde olan savaşan
bir takım mı, yoksa sezonun genelinde izlemeye alıştığımız uyuşuk bir takım mı
göreceğiz…
Berat BULUT